Okuldaki İngilizce dersimin ödevi için, Türkiye'de 6 aydan daha uzun zamandır yaşayan, 20 yaşından büyük, burada çalışan, Türk vatandaşı olmayan bir yabancıyla röportaj yapmam gerekiyordu. Ayça'yla beraber aradık taradık fakat etrafımızda bu röportajı yapabileceğimiz bu kriterlere uygun olan biri yoktu...
Bu yüzden hocamızdan bize yardımcı olmasını rica ettik ve kendisi bana bir isim-soyadı ve bir mail adresi yolladı, bulduğu kişinin de benden mail beklediğini söyledi. Şimdi haberi ve izni olmadan ismini vermeyeyim... Ona Ms. X diyelim. Ms. X'yle bir kaç defa mailleştik ve bir hafta sonrası için ondan randevu aldık ancak randevulaştığımız haftaya bir sürü işi çıktı ve ertesi gün buluşmamızın mümkün olup olmadığını sordu. Ayça'yla ne araştırmamızı doğru dürüst yapmıştık ne de sorularımızı hazırlamıştık. Ama mecburen kabul ettik, başka şansımız yoktu. O akşam apar topar sorularımızı hazırladık ve Ms. X'in Gümüşsuyu'ndaki ofisine gittik. Bu arada Ms. X büyük bir mücevher şirketi olan Pandora'da çalışıyor.
Ms. X'le röportajımız bir ödevden çok sohbet gibi geçti. O kadar tatlı o kadar sıcakkanlıydı ki her şey çok keyifliydi. Sorularımıza verdiği cevaplar çok dürüsttü, ne kendi kişisel hayatı hakkında cevap verirken ne de Türkiye hakkında görüşlerini dile getirirken hiç bir şeyi söylemekten çekinmedi herşeye düşündüğü gibi cevap verdi.
Türkiye'de yaşamaktan çok büyük zevk aldığını, bu ülke hakkında herşeyi çok sevdiğini belirtti her defasında. Bunun en büyük etkeni de bizce eşinin Türk olması! Aslında bunun sayesinde buradaki çoğu yabancının çektiği sıkıntıları çekmemiş.
Ona İstanbul'da en çok nereyi sevdiğini ve nerede arkadaşları ve ailesiyle zaman geçirdiğini sorduk.
Cevabı da linkte!
http://www.youtube.com/watch?v=Bta3yvx1sEs
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder